Sosyal medyanın psikolojisini anlayarak pazarlama çalışmalarınızı geliştirin

Sosyal medya pazarlama markaların sıklıkla kullandığı pazarlama yöntemlerinden biri. Markaların sosyal ağlara bu kadar yönelmesinin sebebini ise, internet kullanıcılarının günlük zamanlarının önemli bir bölümünü bu mecralarda geçirmesi şeklinde özetleyebiliriz. İnternet kullanıcılarının aktif bir şekilde farklı sosyal platformlarda aktif bir şekilde yer alması, sosyal mecraların da bu alanları reklam ve pazarlama amaçlı kullanmalarına olanak tanıyor. Sosyal medya pazarlama çalışmalarından daha iyi geri dönüşler alabilmek için de bu mecraların psikolojisini anlamak gerekiyor. İnternet kullanıcılarının bu mecralar hakkında ne düşündüklerini, ne gibi bir yaklaşımları olduğunu ve nasıl bir psikoloji ile bu mecralardaki içeriklere yaklaştıklarını bilmek, sosyal ağlarda yaptığınız çalışmalardan daha fazla geri dönüşüm almanızı sağlayabilir. Bu rehberimizde de pazarlama çalışmalarınızı geliştirmek için sosyal ağların psikolojisini sizlerle paylaşacağız.

Kısa dikkat ve ilgi süresi

Sosyal medyada dikkati uzun süre tek bir yerde tutmak oldukça zor bir eylemdir. İnternet kullanıcıları gün içinde yüzlerce içerikle karşılaşabilir ve bu nedenle de tek bir içerik üzerinde çok fazla vakit harcamak istemezler. Vakit harcamanın yanı sıra, çok fazla içeriğin olması kullanıcılarda diğer içeriklere de göz atma isteği uyandırmaktadır. İnternet kullanıcılarının dikkat ve ilgisini çekebilmek bu nedenle sosyal ağlarda bir hayli zordur. Paylaşılan içerik türü, paylaşımın içerdiği metinler, görseller, videolar ve videoların öne çıkan görselleri dahi bu konuda önemli bir unsur. Kullanıcıların ilgisini çekebilmek ve belli bir süre bu içerikte bu ilgiyi tutmak için, paylaşımlarınız üzerinde önemli ölçüde çalışmanız gerekmektedir. Bu nedenle de çalışmalarınızı önceden planlamanız, takipçi kitlenizi iyi tanıyarak onların ilgi alanında paylaşımlar yapmak, paylaşımlarınıza daha fazla ilgi çekmenize olanak tanır.

Her sosyal ağın amacı farklıdır

Sosyal medya pazarlamada birden fazla kanaldan yararlanan firmaların buna özellikle dikkat etmeleri gerekiyor. Kullanıcıların herbir sosyal ağı kullanma amacı farklılık gösterir ve sizin de farklı sosyal ağlarda farklı bir içerik planı ve bu ağa farklı bir yaklaşım göstermeniz gerekir. Sosyal ağların hangi amaçlara hizmet ettiklerini "Hangi sosyal mecra hangi amaca hizmet ediyor?” isimli rehberimizde okuyabilir ve farklı mecralar için farklı stratejiler geliştirebilirsiniz.

Bir şeyleri kaçırma korkusu (FOMO)

Sosyal ağların kullanıcılar arasında yaygınlaşmasıyla beraber, internet kullanıcılarında görünen korkulardan biri de “bir şeyleri kaçırma korkusu”, İngilizce kısaltmasıyla (FOMO) oldu. Bunun nedeni de günün büyük bir bölümünü online geçiren kişilerin, kendi çevrelerindeki ya da dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek hiçbir şeyi kaçırmamak istemelerinden kaynaklanıyor. FOMO’nun etkisi nedeniyle de kullanıcılar sürekli online içeriklere göz atmaya çalışıyor ve bu nedenle de tek bir gönderi üzerine çok fazla dikkatini veremiyor. FOMO, kullanıcıların sosyal ağlarda vakit geçiremediklerinde huzursuz olmalarına da neden oluyor. Pazarlama yaklaşımı açısından baktığımızda da, bir şeyleri kaçırma korkusunu kendi lehinize çevirebilirsiniz. Özellikle kampanya ve fırsat paylaşımlarını duyurmadan önce bununla ilgili bilgiler vermek ve merak uyandırmak, takipçilerinizin bu fırsatlardan haberdar olmak için sayfanıza ayrıca dikkat etmelerine neden olur. Kampanya ya da fırsat haricindeki önemli gelişmelerde de, öncelikle merak uyandıracak bazı paylaşımlar yapmak; asıl duyuru öncesinde takipçilerinizin dikkatini çekebilir.

Duygular her zaman daha fazla paylaşılır

Sosyal medyanın özelliklerinden biri de internet kullanıcılarının duygularını devamlı olarak paylaştıkları bir alan olması. Günlük hayatlarında yaşadıkları olayların duygusal yaklaşımını devamlı olarak paylaşma eğilimindedirler. Bunun yanı sıra duygusal bir olay olduğunda, bu içerikleri de paylaşarak empati yapmaya meyillidirler. Bu tür duygusal içerikler dünya genelinde bir değer taşır ve hızlı bir şekilde birçok insan tarafından paylaşılabilir. Özellikle sosyal medya üzerinden müşteri desteği sunarken bu konuya önem vermek gerekir. Kullanıcılar yaşadıkları bir sorunda sosyal ağlarda markalara ulaşabilirler ve buradaki duyguları, başka takipçilerin de dikkatini çekebilir. Kuracağınız iletişimin bu nedenle de önemli olması ve negatif konuşmaları uzatmadan, kullanıcı ile başka bir kanal üzerinden iletişime geçerek konuyu çözmeye odaklanmalısınız.